1) kandırmak, yola getirmek, aşkını kazanmak: ’Nice beyler, paşalar onun peşinde yıllarca dolaşmışlar, onun gönlünü çelmek için her türlü çareye başvurmuşlardı.’ -Y. K. Karaosmanoğlu. 2) kendi yanına çekmek, sempatisini kazanmak: ’İlk tanıştığımız günden beri bana karşı gösterdiği yakınlıkla gönlümü çelmiş bulunmaktaydı.’ -Y. K. Karaosmanoğlu.